“Az Çoktur”

Bize En Yakın Çarşı

Alman mimar Ludwing Mies van der Rohe söylediği ve bence bir çok alanda geçerli olan “Az Çoktur” (Less is More) sözü reklam dünyası için de önemli bir belirleyici.

Değişime ayak uyduran kendini yenileyen markalar. sürdürülebilir değer yaratmayı başardıklarında uzun ömürlü olacak. Etrafımızdaki her şey çok hızlı değişiyor. Çok değil 3-4 yıl öncesinde patron; markalar iken şimdi patron tüketiciler. Elbette müşteri ne isterse onu yapın demiyoruz, önemli olan ‘tüketicinin ne isteyeceğini üretebilmek’ o zaman marka oldunuz demek. Teknoloji, bilgiye bakış açısı, kullanılabilirlik, kalite, moda tüm bu kavramlar ve binlercesi yeni baştan yazılıyor hatta duygular bile..! Bu durumda markanızı, aynı yöntemlerle yönetmek biraz fazla iddialı olmaz mı?

Bir japon atasözü der ki ‘Müzik değiştiğinde dans da değişir.’

Siz müzik değiştiğinde halay çekmeye devam ederseniz komik duruma düşerseniz, tabii bu sizin tercihiniz değilse..! Şöyle açıklayalım; Değişime ayak uydurayım derken özden de uzaklaşmamak lazım. Markanın asıl değeri özüdür. Pazarlamaya kendini fazla kaptıran markalar özden uzaklaşır, odak noktanız içerik değil de pazarlama olursa müşteri sadakatinizi kaybedersiniz. Markaların çoğu ürün seçeneklerini arttırarak müşteri sadakatini sürdürülebilir olacağına inanır. Bence tam tersi! Ne kadar çok seçenek varsa müşteri için o kadar çok zaman kaybı demek. Zaman bu devirde nakitten çok daha kıymetli. Müşterinin en kıymetlisini / zamanını çaldığınız için marka fanınız, ilk fırsatta sizden koşar adım uzaklaşacak.

Başkalarını taklit etmektense orijinal düşünen markalar pazarda var olacak.

Bizim işimiz pazarda yer alan markaları doğru mecrada doğru reklamlarla gündemde tutabilmek. Bazen hazırladığımız strateji kampanyası ürünün önüne geçer, bazen iyi bir ürüne iyi satış kampanyası hazırlamazsanız değerli ürününüz vitrindekilerin en önüne geçemez. Biz genelde marka tanımlarında süslü görseller, içi boş laflar yerine gerçeği anlatmayı tercih ederiz. Alman mimar Ludwing Mies van der Rohe söylediği ve bence bir çok alanda geçerli olan “Az Çoktur” (Less is More) sözü reklam dünyası için de önemli bir belirleyici. Tanıtımlarda kullandığımız görseller ne kadar sade olursa o kadar etkileyici, akılda kalıcı olacak.

20 yıllık Açıkhava reklamcılığı deneyimim sonrasında diyebilirim ki evet reklamlara hele açık hava reklamları, Billboard, CLP (City Light Poster), Megalight, Giantboard, Kuleboard gibi outdoors kampanyaları ciddi bütçeler… Ancak bu demek değildir ki hiç boşluk kalmayacak gibi metinlerle, resimlerle dolgu yapalım. O zaman, inanın algılanan mesaj çok az oluyor. Oysa işi bize bırakırsanız biz “Az Çoktur” felsefesiyle reklamlarınızı daha doğru yönetebiliriz.

Reklam yalnızca tasarımla da bitmiyor. Tasarım bir fikir içerdi mi? Sahada nasıl uygulandı? Verilmek istenen mesaj doğru algılandı mı? Geri dönüşler nasıl oldu? Planlama zamanını doğru mu seçtiniz? Reklamınızı doğru zamanda tekrar hatırlattınız mı?

Bu sorular daha uzar gider. Asıl olan: sizi konuştular mı? Markanızı başkalarına önerdiler mi?

Cevap evet ise doğru ajanstasınız demektir.