Aşkla bağlandığınız markalar

Belki daha baştan aşık oldunuz belki de duygularınız zamanla gelişti. Bildiğiniz tek şey herkesin aradığı ama pek az kişinin sahip olabileceği o şeye sahip oldunuz. Sevdiğiniz bir okul, kolunuzda taşıdığınız iyi bir marka, üzerine her gün severek bastığınız bir ayakkabı logosu kim bilir belki de asfalt ağlatan bir araba.

Reklamcılar, yıllarca bir markaya kendinizi kaptırmanızı sağlayan etmenler için zaman ve emek harcadı. Ve Artık sizi herhangi bir isimle özdeşleştirmek için bir çok yol buldu.

Kendinizi bir markayla bütünleşmiş bulduğunuzda markanız parlıyorsa siz de parladığınızı hissedersiniz, o sıkıntılar çekiyorsa siz de çekersiniz. Sonuçta aranızdaki ilişki aşktan öte bir şey değil!

Özellikle yeni jenerasyonun en büyük güvenli limanı markalarla donatılmış kaliteli bir yaşama sığınmak. Bu kaliteyi elde edebilmek için markalar nasıl çok çalışıp iyi bir marka olup ve yarattıkları değeri korumak zorundaysa; kişiler de bu kaliteye sahip olup bu güvenli alanda huzurlu yaşayabilmek için çok çalışmak gerektiğini bilirler.

Yaşamak için yapmamız gereken iki şeyden biri sevmek bir diğeri çalışmak.

Reklamcılar işini iyi yaptı ve sizi bir markaya aşık etti. Siz bir değer olduğuna ya da size bir değer kattığına inandığınız bir kaliteyi, prestiji satın aldınız Aşkınıza ulaştınız. Peki evlilik aşkı öldürür mü? Kim bilir.

Markanıza sahip olan hedef kitleniz sizden sıkılıp bir süre sonra sizi bir kanara atabilir mi?

Bu mümkün. Nasıl mı?  Çok emek ve zaman harcayarak kazandığınız parayı çok özdeşleştiğiniz bir markaya yatırdınız, İyi bir okul, iyi bir sağlık hizmeti, iyi bir bilgisayar veya çok güzel bir araba. Ancak bir süre sonra bazı şeylerin ters gittiğini  ve işlevsizlik olduğunu fark etiniz. Hayal kırıklığı yaşadınız ve yani aslında herkesin bir kez daha dönüp baktığı arabanızın eksi arabanızdan bir çok konuda eksiği olduğunu fark ettiniz. İşte hemen eskiye dönme duygularınız ortaya çıkar.

Önemli olan sahip olduktan sonra duygularınızın aşktan öteye geçip tutkuyla adanmışlığa dönüşmesi olmalı. İşte o zaman gittiğiniz okulun hakkını verebilmek için daha çok çalışırsınız çünkü ait olmak istersiniz. Mükemmeldir, göz kamaştırır ve siz de o ışığın bir parçası olmak istersiniz. İyi bir doktorsunuz ve harika bir sağlık markasının altında hizmet veriyorsunuz elbette sadece rutin işler yapmak istemezsiniz. Öyle olsa kendinizi ve zamanınız daha az harcayacak sizi zamanla kısıtlamayacak, ciddiyetle sıkmayacak, disiplin olmadığında alırım Ferrariyi demeyecek bir iş seçerdiniz.

Herhalde bu Ferrari hikâyesini bilmeyen yoktur.

Vatandaşın birinin Ferrariyi alıp sonrada tüp taktırmak istediğini duyan şirket, arabasını geri satın aldığını biliyorsunuzdur değil mi?

Yani güzel kızı almakla kalmıyor onu hak etmek gerekiyor. Ve kız gerçekten her zaman güzel olmak zorundadır.

İşte o zaman aşk sevgiye dönüşür ve ayrılık literatürden kalkar. Hep sevilen ve aranılan bir marka yaratmışsınız demektir.