Dijital mi açık hava mı?

Son yıllarda reklam dünyasında en çok tartışılan konuların başında geliyor. Uzun yıllar açık hava reklamlarıyla hedef kitlesine seslenen firmalar, artık değişen dünya düzeninde teknolojinin ceplerimize girmesi ve cep telefonu kullanıcılarının; günde ortalama her 13 dakikada bir telefonuna baktığı göz önüne alındığında bu tartışmanın yersiz olduğunu söylemek çok da doğru olmaz değil mi?

Global Mobil Kullanıcı Araştırması’na göre, Türkiye’deki mobil kullanıcılar günde ortalama 78 kez, yani her 13 dakikada bir cep telefonu ekranına bakmaktan kendini alamıyor.

Aynı araştırma toplumun %22’sinin hastalık derecesinde bağımlı olduğunu söylüyor.

Bu durumda reklam verenler nasıl karar verecek. Elle dokunulabilen gözle görülebilen reklamlar varken şimdi büyük dijital dünyada yapılan reklamlar işe yarar mı? Hayır demek için verileri yok saymanız lazım. Hadi verileri yok saydık diyelim. Ancak etrafınıza, gerçeğe baktığınızda günde kaç kişiyi elinde cep telefonu bakarken gördüğünüzü hiç düşündünüz mü?

Yolda yürürken, karşıdan karşıya geçerken bile cep telefonuna bakan insanlar var, parkta otururken, önemli bir iş toplantısında bile eller hemen bir cep telefonlarını kontrol ediyor. Bu gerçeğe gözümüzü kapatamayız.

Ancak başka bir gerçek de var. Açık hava reklamları, dergi, gazete ve TV reklamları, Dışarı çıktığınızda, okurken, seyrederken her an karşınıza çıkan size bakışlarınızı çevirme şansı vermeyen, reklamı kapat / gösterme butonu olmayan reklamlar.

Firmaların hedef kitlesi yani reklam verenlerin müşterileri, açık havada kendi firmalarını gördükleri zaman her 4 kişiden birinin markaya olan algısı olumlu yönde artıyor. Açık hava reklamları sadakat ve güven duygusunu perçinlemiş oluyor. Sanırım rakiplere bu kadar kolay ulaşılabilen iletişim çağında en çok ihtiyacımız olan tam da budur.

Peki biz ne yapalım!

Tabii ki her ikisinin de planlamasını yapmak ve bizim tanıtımımıza kampanyamıza en uygunu hangisi ise onu kullanmak lazım.

Her ikisinde de ölçümleme çok önemlidir ve bunu mutlaka kullanmak lazım. Dijital reklamcılık, Google ya da sosyal medya reklamları, açık hava ve basılı medya reklamlarının hepsinde amaç birdir; satışı arttırmak, sadakati sağlamak.

Müşterileriniz, sizi cep telefonunda sosyal medyada gördükten sonra açık havada görünce ya da bir dergi okurken karşılaşıp sonra sizinle sinemada selamlaşırsa artık sizin büyük markalar gibi güven veren ve güçlü bir marka olduğunuzu düşünmesi kaçınılmaz. Ayrıca her tekrar artı bir puan demektir. İnsanların beynine yerleştiniz sizin adınızı, yaptıklarınız iyice ezberlediler ve artık size güveniyorlar demektir.

Unutmamız gereken “Güven, her şeyi değiştiren tek şey”