Konkur

Konkur, son yıllarda reklam ajanslarının korkulu rüyası haline geldi. Çünkü ajanslar neredeyse konkura çıkmadan reklam anlaşmaları yapamaz hale geldi. Bir çok büyük ajans sahibi, bu durumdan rahatsız olsa da kaçamadıkları da bir gerçek.

İlimizde konkur kelimesi henüz tam olarak keşfedilmiş ve kullanılmaya başlanmış değil. Ancak bilmeden de olsa reklam verenlerin kullandığı bir konkur türü gelişti. Nasıl mı? Şöyle ki..,

Bir iş yaptırılmadan önce neredeyse bilinen tüm ajanslar aranıp, hatta matbaalar teklif alınıp sonrada  en ucuz teklifi kim verirse iş ona veriliyor. Bunda ne var bir fiyat araştırması yapılıyor dediğinizi duyar gibiyim. Lakin ucuz etin yahnisi pek de güzel olmuyor!

Diyelim ki bir firma açık hava reklam kampanyası yapmaya karar veriyor. Ve bu kampanya için teklifler almaya başlıyor. Ama burada sorduğu şey, şu kadar billboard ve raket baskımız olacak acaba fiyat nedir? Oysa bunun için ajansları değil matbaaları araması gerekir. Ben bu durumlarda genel fiyat vermiyorum. “Beyefendi yalnızca baskı ise bizim işimiz bu değil” diyorum.  “Peki ya ne?”

1.       Size uygun bir kampanya süreci planlarız. Hangi mecraya ne zaman kullanmalısınız?

2.       Hangi görselle, hangi duyuruyu yapacağız?

3.       Görselde verdiğimiz mesaj nedir?

4.       Hedef Kitlemiz kimler?

5.       Ve en önemlisi kampanya yapıldı mı, planlananlar gerçekleşti mi takibini yaparız?

İzmit’te tasarımı ilk ücretlendiren ajansız belki de. Kurulduğumuz ilk günden beri grafik tasarım işlerimiz için ücret alıyoruz. Bir çok ajans “Nasıl yani ücret veriyorlar mı gerçekten” diyordu. Şimdi bakıyorum artık bir çoğu, tasarımı bir kalem olarak eklemiş hizmetlerinin arasına. Önceden genelde tasarım hediye ediliyor. Promosyon gibi görülüyordu.

Oysa ne söylediğinizden önemlidir, nasıl söylediğiniz!

Bu nedenle fiyat verirken billboard tasarım ücretimiz şu kadar baskılar bu kadar diye ayrıca ücretlendiririz. Ancak bazen şu soru var efendim sizin ücret yüksek geldi biz daha uygun olan baskı yeri bulduk oraya bastıracağız, hay hay, eğer tasarımı biz yapacaksak ücretini ödeyip alıp baskıyı dilediğiniz yere yaptırabilirsiniz. Ancak burada da güzel baskı yapan yerleri tercih etmelisiniz. Bazen bakıyorum binlerce lira para harcayıp açık hava reklamları hazırlıyorlar ancak baskılar silik okunmuyor. Ya da tasarımda ölçeklendirme diye bir şey yok.  Yazık paranıza..!

Tasarım bedavaya getirelim diye baskı yapılan yere tarif ediliyor; şu sloganı yaz,  şöyle büyük bir resim koy telefonu kırmızıyla yaz tamamdır. Bu kadar basit mi Allah aşkına. Değil tabii ki. Siz kendi işinizi önemsemezseniz elin oğlu ya da kızı niye önemsesin?

Kampanyayı yaparken çalışacağınız ajansınıza güçlü bir brief vermelisiniz. Sizi tanımalı.

1.       Ne amaçla bu kampanya yapılıyor? 

2.       Hedef kitleniz kimler?

3.       Satış mı, prestij mi yoksa marka yerleştirme mi yapacaksınız? Belki de hiç biri yalnızca sosyal sorumluluk projesi yapmak istiyorsunuz.

İyi bir sunum karşılığında iyi bir tasarım gelir. Sizin “Aman siz bir şeyler yapın biz bakalım” dediğiniz işe ajanslar bazen günlerce çalışır. O nedenle siz de sunuma zaman ayırın. İyi sunumlar karşılığında; binlerce lira harcayacağınız açık hava reklamları, billboard, megalight, kuleboard, giantboard için iyi bir dönüş alırsınız.

Diyelim ki siz direk tarif edip matbaacıya bastırdınız o zaman ne olur. Tasarıma vereceğinizi birkaç kuruştan kaçıp asıl etkiyi sağlayacak, slogan, görsel, kullanılan renkler, grafik tasarımı ücretlendirmeyip asıl emeği göz ardı etmiş olursunuz. Bu durumda önünüze gelen işler genelde kopyala-yapıştır olur.

Mesala biz Çarşı Reklam olarak; MiniKöşk Iızgara ve Köfte salonu için bir logo çalıştık ve bir de slogan bulduk. “Şehrin Lezzeti” Bu sloganı MiniKöşk motto olarak kullanıyor. Bir sabah işe giderken bir de baktım ki billobard ve raketlerde kocaman kocaman “Şehrin Lezzeti” yazıyor. Allah Allah ben yapamadım kim yaptı ki? Bir bakarım küçücük bir yere firma ismi yazılmış. Ama billboardın yüzde 90’ınını bizim sloganımız “Şehrin Lezzeti” oluşturuyor.

Şehirde bu slogana görüp internete “Şehrin Lezzeti” yazan herkesi şu bizim daha önce satın aldığımız www.sehrinlezzeti.com ve www.sehrinlezzeti.com.tr alan adları karşılaşdı. Ve tabii ki bu alan adları MiniKöşk’e yönlendirilmiş. EE zaten sloganımız tescillenmiş.

Yani olacak iş mi?  Adam kendi parasıyla bizim reklamımız yapmış oldu. Hele bir de kötü niyetli olsak bir dava açsak üstüne birde para verecek.

Yazıktır. Günahtır!

Binlerce para harcayıp, sunuma ve tasarıma önem vermeden belli bir plan dahilinde olmayan tüm kampanyalar çöpe atılan paralar gibidir. Ben bazen yürürken; billboardlara para yapıştırılmış gibi görüyorum.  Çünkü slogan yok, mesaj yok, tasarım hak getire…

Unutmayalım! Yapacağımız reklamlarda “İletiniz” yoksa eğer “İletişim” olamaz. Yani reklamdan geri dönüş almak için hedef kitlenize doğru mesajı vermek zorundasınız.

Elbette güzel işlerde var. Hayranlık duyduğum, yeteneğini kıskandığım ama ne yazık ki çok az. Bu arada konkura ben de karşıyım ancak bizim şehrimizdeki konkur bana İngilizlerin güzel bir sözünü hatırlatıyor.

Waste of time  

ve

Vakit, nakittir! 

Leave a Comment

Your email address will not be published. Marked fields are required.